20 Nisan 2013 Cumartesi

İslam'a Göre Haram Yiyecekler

Bu konu neden bu kadar önemli ? Aslında burada bir zihniyeti sorgulamamız gerekiyor. Bugün insanlara sorsak, “yenilmesi haram olan şeyler nedir, sayar mısın ?” diye, bize uzun bir liste verirler. Değişik bir şekilde soralım, mesela: “bazı ülkelerde at eti, hatta bazılarında köpek eti yeniyor. Sana iğrenç gelebilir, ayrı konu, ama bu etler haram mıdır ?” diye sorsak, çoğunluk bunların haram olduğunu söyleyecektir. Gene aynı kişilere “peki hiç merak edip baktın mı, bu haram olduğunu iddia ettiğin şeyler Kuran'da geçiyor mu?” diye sorsanız, çoğunun Kuran'da nelerin haram kılındığını bilmediğini göreceksiniz.

Maalesef uyduruk görüşler halk arasında Kuran'dan daha çok bilinmekte. Şimdi haram kılınan yiyecekler konusuna bir bakalım.
Burada önemli olan husus şudur: Hadislerin Kuran'dan başka 2. bir kaynak olduğunu savunanlar, çoğu zaman hadislerle Kuran'ın açık emirlerine muhalefet etmektedirler. Haram kılınan yiyecekler, Kuran ile sahih olduğu zannedilen hadislerin ne kadar çelişkili olduğunu gösteren bariz bir örnektir. Bu konu üzerinde bu nedenle durulmuştur.


Mezheplere Göre Haramlar


Önemli Not: Mezheplerin haramları kısmını hızlıca okuyabilirsiniz. Anlamaya çalışmayın. Bilmemiz gereken tek şey, mezheplerin haram listesini oluştururken Kuran + hadis demeleridir. Kendi aralarındaki farklılıklar da, çelişkili hadislerden kaynaklanmaktadır.

Eti yenmeyen kara hayvanları: Domuz, kurt, ayı, aslan, kaplan, pars, leopar, panda, panter, çita, jaguar, puma, sincap, samur, sansar, kokarca, goril, maymun türleri, sırtlan, fil, köpek, kedi, kunduz, porsuk, vaşak, çakal, tilki, gelincik gibi avını köpek dişiyle yakalayan yırtıcı hayvanlar yenmez. (Şafii mezhebinde tilki, sırtlan, samur, sincap ve gelincik yenir)
Kurt, aslan ve kaplan gibi yırtıcı hayvanların yenmesi cumhura göre haramdır, Malikîlere göre mekruhtur.
Köpeklerin, ehli eşeklerin ve katırların yenmesi haramdır. Çünkü köpek pis şeylerdendir. Bunun delili ise Peygamber'in: “Köpek pistir, onun bedeli de pistir.” (Bu hadisi İmam Ahmed, Müslim, Ebû Dâvud ve sahih olduğunu belirterek Tirmizî ve Neseî, Rafı' b. Hadîc'den şu şekilde rivayet etmiştir: “Köpeğin kıymeti pistir.” Neylü'l-Evtâr, V, 143, 284) Diğer taraftan Peygamberimiz Hayber günü ehli eşeklerle katırların etlerini yemeyi yasaklamıştır (Bu hadisi Hakim el-Müstedrek'lc, Câbir b. Abdullah'tan rivayet etmiş ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte Buharî de Müslim de rivayet etmemişlerdir, demiştir. Nasbu'r-Râye, IV, 197) Malikîlerce muteber olan görüşe göre, ehlî kö­pek mekruhtur; fakat köpek balığı mubahtır.
At ve eşekten doğan katır ile yabanî eşek ile ehlî eşekten doğan eşek gibi, eti yenen ve yenmeyenin birleşmesinden doğan da haramdır. Çünkü böyle bir hayvan birisi yenen, ötekisi yenmeyenden halk edilmiştir. Bu sebepten dolayıharam kılıcı, helâl kılana takdim edilir (el-Mühezzeb, I, 249; Muğni'l-Muhtâc, IV, 303; Keşşâfu'l-Kınâ', VI, 190) kaidesiyle amel etmek üzere haram yönü ağır basar.
Şafiîlerle Hanbelîlere ve İmam Ebû Hanife'nin iki arkadaşına göre: Asil olsun olmasın, bütün çeşitleriyle atların yenilmesi helâldir. Çünkü Peygamberimiz Hayber günü buna izin vermiştir. Ebû Hanife ise at etinin yenilmesinin tenzihen mekruh olduğunu söylemiştir. Çünkü at etinin yenilmesini yasaklayan hadis varit olmuştur (Ebû Dâvud, Neseî ve İbni Mace, Hâlid b. el-Velid'den rivayet etmişlerdir. Nasbu'r-Râye , IV, 196. Mâlikî mezhebinde meşhur oları görüş ise, at etinin haram kılınmasıdır. (Bidâyetul-Müctehid, I, 455; eş-Şerhu'l-Kebîr, II, 117)

Eti yenmeyen kuşlar: Doğan, şahin, akbaba ve bunlara benzer yırtıcı kuşların yenilmesi de haramdır. Malikîler ise, yarasa müstesna bunların mu­bah olduğunu söylemişlerdir. Racih oları görüşe göre yarasanın yenilmesi mekruh­tur.

Deniz hayvanları: Hanefi mezhebi hariç diğer üç mezhepte deniz ürünlerinin hepsi yenir. Hanefi'de ise balık şeklinde olmayan hiç bir hayvan yenmez. Mesela, ahtopot, kalamar, karides, yengeç, midye, istiridye gibi şeyler haramdır.  

 

Kuran'da Haram Kılınan Yiyecekler

 

إِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةَ وَالدَّمَ وَلَحْمَ الْخِنزِيرِ وَمَا أُهِلَّ بِهِ لِغَيْرِ اللَّهِ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلَا عَادٍ فَلَا إِثْمَ عَلَيْهِ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ [٢:١٧٣
O, size yalnız şunları haram kıldı: Ölü hayvan, kan, domuz eti, bir de Allah'tan başkası adına kesilen hayvanlar. Sonra kim bunlardan yemeye mecbur kalırsa, başkasının hakkına tecavüz etmemek ve zaruret ölçüsünü geçmemek şartıyla ona da bir günah yükletilmez. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.(Bakara 2:173)

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَوْفُوا بِالْعُقُودِ أُحِلَّتْ لَكُم بَهِيمَةُ الْأَنْعَامِ إِلَّا مَا يُتْلَىٰ عَلَيْكُمْ غَيْرَ مُحِلِّي الصَّيْدِ وَأَنتُمْ حُرُمٌ إِنَّ اللَّهَ يَحْكُمُ مَا يُرِيدُ [٥:١
Ey iman edenler! Sözleşmeleri yerine getirin. İhramlı iken avlanmayı helal saymamanız şartıyla, çeşitli hayvanlar size helal kılındı. Ancak haram oldukları size okunacak olanlar müstesna. Şüphesiz Allah dilediği hükmü verir. (Maide 5:1)

حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنزِيرِ وَمَا أُهِلَّ لِغَيْرِ اللَّهِ بِهِ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّطِيحَةُ وَمَا أَكَلَ السَّبُعُ إِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَأَن تَسْتَقْسِمُوا بِالْأَزْلَامِ ذَٰلِكُمْ فِسْقٌ الْيَوْمَ يَئِسَ الَّذِينَ كَفَرُوا مِن دِينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِ الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي وَرَضِيتُ لَكُمُ الْإِسْلَامَ دِينًا فَمَنِ اضْطُرَّ فِي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِّإِثْمٍ فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ [٥:٣
Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkasının adı anılarak kesilen; boğulmuş, vurulmuş, yukardan düşmüş, boynuzlanmış, canavar yırtmış olup da canlı iken kesmedikleriniz; dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanan hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. Bunların hepsi doğru yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler, dininize karşı ümitsizliğe düşmüşlerdir. Onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım. Size din olarak İslâmı beğendim. Kim açlıktan daralır, günaha istekle yönelmeden bunlardan yemek zorunda kalırsa, ona günah yoktur. Çünkü Allah bağışlayan, merhamet edendir.(Maide 5:3)

ذَٰلِكَ وَمَن يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللَّهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَّهُ عِندَ رَبِّهِ وَأُحِلَّتْ لَكُمُ الْأَنْعَامُ إِلَّا مَا يُتْلَىٰ عَلَيْكُمْ فَاجْتَنِبُوا الرِّجْسَ مِنَ الْأَوْثَانِ وَاجْتَنِبُوا قَوْلَ الزُّورِ [٢٢:٣٠
Emir budur, Allah'ın yasaklarına kim saygı gösterirse, bu, kendisi için Rabbinin katında şüphesiz hayırdır. Size bildirilegelenden başka bütün hayvanlar helal kılınmıştır. O halde o pis putlardan kaçının ve yalan sözden sakının. (Hacc 22:30)

قُل لَّا أَجِدُ فِي مَا أُوحِيَ إِلَيَّ مُحَرَّمًا عَلَىٰ طَاعِمٍ يَطْعَمُهُ إِلَّا أَن يَكُونَ مَيْتَةً أَوْ دَمًا مَّسْفُوحًا أَوْ لَحْمَ خِنزِيرٍ فَإِنَّهُ رِجْسٌ أَوْ فِسْقًا أُهِلَّ لِغَيْرِ اللَّهِ بِهِ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلَا عَادٍ فَإِنَّ رَبَّكَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ [٦:١٤٥
De ki: “Bana vahyolunanda, yiyen kimse için haram edilmiş bir şey bulamıyorum. Ancak; leş, veya akıtılmış kan, yahut domuz eti -ki bu gerçekten pistir- yahut Allah'tan başkası adına kesilmiş bir hayvan müstesna. Ama kim çaresiz kalırsa, (başkasının hakkına) tecavüz etmemek ve zaruret sınırını aşmamak üzere (bunlardan yiyebilir)” Çünkü Rabbin çok bağışlayandır, merhamet edendir. (Enam 6:145)

وَمَا لَكُمْ أَلَّا تَأْكُلُوا مِمَّا ذُكِرَ اسْمُ اللَّهِ عَلَيْهِ وَقَدْ فَصَّلَ لَكُم مَّا حَرَّمَ عَلَيْكُمْ إِلَّا مَا اضْطُرِرْتُمْ إِلَيْهِ وَإِنَّ كَثِيرًا لَّيُضِلُّونَ بِأَهْوَائِهِم بِغَيْرِ عِلْمٍ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِالْمُعْتَدِينَ [٦:١١٩
Size ne oluyor da Allah'ın adı anılarak kesilenlerden yemiyorsunuz? Halbuki O size, mecbur kalmanızın dışında haram olan şeyleri genişce açıklamıştır. Doğrusu birçokları bilmeden keyiflerine uyarak insanları doğru yoldan saptırıyorlar. Muhakkak ki, Rabbin, sınırı aşanları çok iyi bilir. (Enam 6:119)

إِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةَ وَالدَّمَ وَلَحْمَ الْخِنزِيرِ وَمَا أُهِلَّ لِغَيْرِ اللَّهِ بِهِ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلَا عَادٍ فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ [١٦:١١٥
O size sadece ölü hayvanı, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilenleri haram kıldı. Her kim bu haram şeyleri yemeye mecbur kalırsa (başkasının hakkına) saldırmadan ve aşırı gitmeden yiyebilir. Şüphesiz Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir. (Nahl 16:115)

Şimdi, bu kadar ayetten sonra ilk dikkatimi çeken şu oldu: Alt tarafı haram kılınan 3 şey var + Allah'tan başkası adına kesilenleri de sayarsak 4 şey. Ve bu kadar basit bir hükmün bir yerde geçmesi aslında yeterli. Fakat gördüğüm kadarı ile; Bakara (2:173), Maide (5:3), Enam (6:145), Nahl(16:115) ayetlerinde bunlar sayılmış. Anlaşılması zor bir husus olduğu için mi 4 yerde sayılıyor? Ayrıca bazı yerlerde de, size sayılanlar dışında haram yoktur diye ayrıca bu konuya vurgu yapılıyor. Acaba bu kadar tekrar ile Allah-u Teala'nın muradı ne olabilir ?

Şöyle düşünelim: Bir ilah düşünün ki, insanlara yiyecek hususunda sadece 4; yalnız 4 adet yasak koysun. Ve gene düşünün ki, insanların Allah adına başka yasaklar koymasına engel olmak istesin. Bu durumda bu ilahın nasıl hitap etmesini beklersiniz ? “Bunlardan başka bir şey haram değildir” ne kadar açık söylenebilir ?
Belki insanlar Rasul'ü adına bazı yasaklar uydurabilir. Bu durumda “Rasul'ün Allah'tan bağımsız yasak koyma yetkisi mi olurmuş ?” demeyin. Geleneksel anlayışa göre Allah Rasulü'ne Kuran'dan başka; sünnet, hikmet adıyla da anılan ikinci bir vahiy indirilmiştir. Belki Kuran'da değil ama, (haşa) diğer vahiyde haram listesi arttırılmış olabilir. O zaman Enam 6:145 ayetine biraz derinlemesine bakalım:

(قُل) Kul – de ki: (Rasulü'nün ağzından söylensin ki, sonradan onun adına da bir şey uydurulamasın).
(لَّا أَجِدُ) La ecidu – bulamıyorum
(فِي مَا أُوحِيَ إِلَيَّ) fi ma uhiye ileyye - Bana vahyolunanda (dikkat edin, Kuran'da demiyor, bana vahyolunanda diyor ki, Kuran'dan başka bir vahiyle yasaklanmıştır denilemesin)
(مُحَرَّمًا عَلَىٰ طَاعِمٍ يَطْعَمُهُ) muharramen ala taimin yat'amuhu – yiyen kimse için haram kılınmış
( إِلَّا) illa – şunlar müstesna...

Ayetin devamında haram kılınan yiyecekler sayılıyor.

Arapçada (La ... illa...) kalıbı şu şekilde kullanılır: Önce bir şey olumsuzlanır, mesela; La ilahe dediğimizde, ilah yoktur demiş oluruz; sonra illa ile bunun istisnası gelir. illAllah kelimesi ile Allah'tan başka ilah olmadığını anlarız.

Burada da haram emri; şu, şu, şu haramdır şeklinde gelmiyor, haram kılınan bir şey olmadığı “la-illa” kalıbı ile söylenip önce hiç bir haram yiyecek yoktur denilip, sonra haramlar sınırlandırılıyor.

Şayet şunlar haram kılınmıştır şeklinde bir hitap gelseydi, “iyi ama, Allah bunlar haram kılınmıştır diyor, bunlardan başka şeyler haram kılınmamıştır demiyor ki” denilebilirdi. Fakat burada öyle bir hitapla geliyor ki, bunlardan başka haram yoktur denilerek, listenin artmasının önüne geçiliyor. Bununla da yetinilmiyor, “De ki” emiri ile bu mesaj Allah Rasulü'nün ağzından veriliyor: “bana vahyolunanda bunlardan başka haram göremiyorum”. Bu sayede uyduruk hadislerle de haram listesinin arttırılmasının önüne geçiliyor.

Bunlardan başka şeylerin haram olmadığı, ancak bu kadar net anlatılabilir, çeşitli tevillerle haram listesinin arttırılmasının önüne de ancak bu kadar net bir ayetle geçilebilir. Bu kadar net / kesin bir ayetten sonra, hala Kuran'da yazılanlardan başka şeyler de haram kılınmıştır denilirse; o zaman aşağıdaki ayetlerin muhatabı olma tehlikesi vardır.


وَلَا تَقُولُوا لِمَا تَصِفُ أَلْسِنَتُكُمُ الْكَذِبَ هَٰذَا حَلَالٌ وَهَٰذَا حَرَامٌ لِّتَفْتَرُوا عَلَى اللَّهِ الْكَذِبَ إِنَّ الَّذِينَ يَفْتَرُونَ عَلَى اللَّهِ الْكَذِبَ لَا يُفْلِحُونَ
١٦:١١٦]
Dillerinizin yalan vasfetmesi ile: "Şu helaldir, şu haramdır" demeyin; aksi halde Allah'a iftira etmiş olursunuz. Şüphesiz Allah'a yalan uyduranlar asla kurtulamazlar. (Nahl 16:116)

سَيَقُولُ الَّذِينَ أَشْرَكُوا لَوْ شَاءَ اللَّهُ مَا أَشْرَكْنَا وَلَا آبَاؤُنَا وَلَا حَرَّمْنَا مِن شَيْءٍ كَذَٰلِكَ كَذَّبَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ حَتَّىٰ ذَاقُوا بَأْسَنَا قُلْ هَلْ عِندَكُم مِّنْ عِلْمٍ فَتُخْرِجُوهُ لَنَا إِن تَتَّبِعُونَ إِلَّا الظَّنَّ وَإِنْ أَنتُمْ إِلَّا تَخْرُصُونَ [٦:١٤٨
Allah'a ortak koşanlar diyecekler ki: "Allah dileseydi ne biz ortak koşardık, ne de atalarımız ortak koşardı, hiçbir şeyi de haram kılmazdık." Onlardan önce yalanlayanlar da böyle söylemişlerdi de sonunda azabımızı tatmışlardı. De ki: "Yanınızda bize çıkarabileceğiniz bir bilgi mi var? Siz, sadece zanna uyuyorsunuz ve siz sadece saçmalıyorsunuz." (Enam 6:148)
قُلْ فَلِلَّهِ الْحُجَّةُ الْبَالِغَةُ فَلَوْ شَاءَ لَهَدَاكُمْ أَجْمَعِينَ [٦:١٤٩
De ki: "En kesin ve üstün delil, Allah'ındır. Allah isteseydi, elbette hepinizi doğru yola iletirdi." (Enam 6:149)
قُلْ هَلُمَّ شُهَدَاءَكُمُ الَّذِينَ يَشْهَدُونَ أَنَّ اللَّهَ حَرَّمَ هَٰذَا فَإِن شَهِدُوا فَلَا تَشْهَدْ مَعَهُمْ وَلَا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا وَالَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ وَهُم بِرَبِّهِمْ يَعْدِلُونَ [٦:١٥٠
De ki: "Haydi, Allah bunu yasak etti diye tanıklık edecek şahitlerinizi getirin". Eğer onlar şahitlik ederlerse, sen onlarla beraber şahitlik etme. Âyetlerimi yalanlayanların ve ahirete inanmayanların keyiflerine uyma. Çünkü onlar Rablerine başkasını denk tutuyorlar. (Enam 6:150)

قُلْ أَرَأَيْتُم مَّا أَنزَلَ اللَّهُ لَكُم مِّن رِّزْقٍ فَجَعَلْتُم مِّنْهُ حَرَامًا وَحَلَالًا قُلْ آللَّهُ أَذِنَ لَكُمْ أَمْ عَلَى اللَّهِ تَفْتَرُونَ [١٠:٥٩
De ki: Baksanıza, Allah sizin için nice rızıklar indirdi, siz onlardan bir kısmını haram, bir kısmını helâl yaptınız". De ki, "Size Allah mı izin verdi, yoksa siz Allah'a iftira mı ediyorsunuz ? (Yunus 10:59)

قُلْ مَنْ حَرَّمَ زِينَةَ اللَّهِ الَّتِي أَخْرَجَ لِعِبَادِهِ وَالطَّيِّبَاتِ مِنَ الرِّزْقِ قُلْ هِيَ لِلَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا خَالِصَةً يَوْمَ الْقِيَامَةِ كَذَٰلِكَ نُفَصِّلُ الْآيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ [٧:٣٢
De ki: “Allah'ın kulları için çıkardığı zinetleri ve tertemiz rızıkları kim haram kılmış ?” De ki: “Bunlar, bu dünya hayatında inananlar içindir, kıyamet gününde de yalnız onlara mahsustur.” İşte böylece biz âyetleri bilen bir topluluğa uzun uzun açıklıyoruz. (Araf 7:32)

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تُحَرِّمُوا طَيِّبَاتِ مَا أَحَلَّ اللَّهُ لَكُمْ وَلَا تَعْتَدُوا إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ الْمُعْتَدِينَ [٥:٨٧
Ey iman edenler! Allah'ın size helal kıldığı temiz şeyleri haram saymayın. Ve aşırı da gitmeyin. Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez. (Maide 5:87)

وَقَالَ الرَّسُولُ يَا رَبِّ إِنَّ قَوْمِي اتَّخَذُوا هَٰذَا الْقُرْآنَ مَهْجُورًا [٢٥:٣٠
Ve Rasul dedi ki: “Rabbim; gerçekten benim kavmim, bu Kur'an'ı terk edilmiş olarak bıraktılar.” (Furkan 25:30)

4 yorum:

  1. Tesekkürler, malesef insanlar bunu görmek istemiyor... Vardir bir hikmeti, onlar haci hoca, bukadar senedir yanlis mi yapiyo herkes gibisinden tavirlarla karsilasiyoruz :/

    YanıtlaSil
  2. teşekkürler :) güzel yazı :)

    YanıtlaSil
  3. Allah razı olsun Gürkan kardeş...

    YanıtlaSil
  4. anlaşılan Hanefi mezhebi en çok kural olan mezhep. onun için Hanefiyim

    YanıtlaSil