3 Ağustos 2013 Cumartesi

Rivayetlerdeki Zayıf Noktalar

Rivayetleri reddetmekteki temel nedenimiz, Allah-u Teala'nın dinde tek kaynak olarak Kuran'ı göstermesi. Bu nedenle rivayetler mükemmel olsalardı bile onları dinde kaynak olarak kullanamazdık. Bununla beraber, rivayetlere çok hızlı bir göz atış bile; onların hiç bir şekilde DELİL niteliği taşımadığını ispatlar nitelikte.

 

Akla / islama aykırı rivayetler

Bunları gündeme getirince rivayetçiler etkilenmiyor.

Allah bacağını açar demek GÜCünü gösterir anlamında mecazdır, dünya balığın kafasındadır demek BALIKÇILIK'ın önemini anlatan müteşabihtir, Musa peygamber tokat attı meleğin gözünü çıkardı demek, Allah buna izin verdi demektir?

İyi, bu tevil mantığı ile yeryüzündeki hiç bir fikir yanlış olamaz zaten. Zira her şey TEVİL edilebilir.

 

Kuran'ın eksik, değiştirilmiş olduğuna dair rivayetler

Zannnediyoruz ki "bu iman esası, en azından bu rivayetleri reddederler" yok, o da olmuyor. Diyorlar ki: "Burada Kuran'dan kastedilen Kuran değildir, bak sure eksik deniyor rivayette, zaten sahabe Rasulullah'ın sözüne de sure diyordu." (şaka değil bunu aynen bu lafızlarla söyleyen kişiler var)

Daha da insaflıları bizi USÜL bilmemekle suçluyorlar. Diyorlar ki:
1) Bu rivayetler haberi ahaddır. Haberi ahad akidede delil olmaz
2) Bu rivayetler mütevatir olarak gelen Kuran'la çeliştiği için reddedilir.

Peki, biz de ne diyoruz zaten. Anlatmaya çalıştığımız şey rivayet kitaplarına UYDURMAların girdiğini ispatlamak, ama hem yukarıdaki 2 maddeyi söylüyorlar, hem de rivayetlerin uydurma olduğunu kabul etmiyorlar. Karşımızda iki noktayı birleştiremeyen ve düşünemeyen bir karakter çıkıyor kısacası.

 

Birbiri ile zıt emirler içeren rivayetler


Vitiri 3 rekat yapmayın rivayeti ile vitiri 3 rekat yapın rivayeti, namazda secdeye varırken develerin çöktüğü gibi çökmeyin önce DİZleri yere koymayın ile, önce dizleri yere koyun rivayeti...

gibi onlarca rivayet getiriyoruz. Ya bu işte bir bit yeniği var demeleri lazımken, "orada kastedilen bir amelin diğer amelden iyi olmasıdır, biri menduptur veya biri mekruhtur, çelişki yoktur..." diyorlar.


Birbiri ile zıt vakıalar anlatan rivayetler

Allah Rasulü'nün Aişe annemiz 6 yaşındayken onunla evlendiğinde ve 9 yaşında zifafa girdiğine dair onlarca rivayet var. Tamam, bunları kabul ettik diyelim. Ama... evlilik olduğu zaman Aişe annemizin 20'li yaşlarda olduğunu kanıtlayan da onlarca rivayet var. Bir grup rivayet doğru, diğeri yanlış, burada mecaz da olamaz, efdaliyetten de bahsedilemez diyoruz...



Kısacası, rivayetlerin neresinden bakarsanız dökülüyorlar. Ancak bunların savunucuları bu basit gerçekleri görmemek için ellerinden ne gelirse yapıyorlar.